Yıllardır tek görüşlü gözlük kullanıyorsunuz ve artık değişim zamanının gelip gelmediğini mi düşünüyorsunuz? Belki de okurken gözlüklerinizi çıkardığınızı veya farklı mesafeler için farklı gözlüklere ihtiyaç duyduğunuzu fark ettiniz. O zaman şu kararla karşı karşıya kalabilirsiniz: tek odaklı mı yoksa değişken odaklı mı? Bu, birçok insanın yaşla birlikte görme yetileri değiştikçe kendilerine sordukları bir sorudur. Bu makalede, her iki gözlük türüne de daha yakından bakıyor ve hangi seçeneğin sizin için en iyisi olduğunu bulmanıza yardımcı oluyoruz.
Tek odaklı gözlükler kimler için daha iyidir?
- Sadece bir tür görme bozukluğu olan kişiler: Örneğin, sadece uzak veya yakın görüş için bir görsel yardıma ihtiyacınız varsa, tek görüşlü gözlükler en iyi seçimdir çünkü aynı anda sadece bir tür görme bozukluğunu düzeltirler. Lensin tek bir odak noktası vardır ve tüm yüzeyi boyunca tek bir güce sahiptir. Bu nedenle tek odaklı gözlükler monofokal gözlükler olarak da bilinir (Yunanca mono = tek; Latince focus = ateş, odak noktası). Uzak gözlükleriyle, sadece miyopluktan muzdarip olan kişiler uzaktaki nesneleri veya insanları da net bir şekilde görebilirler. Okuma gözlükleriyle, uzun görüşlülükten (hipermetrop) muzdarip kişiler de kısa mesafelerde (genellikle 30-40 cm) net görebilirler. Bu, tek bir güçteki gözlükle tüm mesafelerde görmenin mümkün olduğu anlamına gelir.
- Özel görsel görevler: Tek odaklı gözlükler, yalnızca belirli bir mesafede net bir odaklanmanın gerekli olduğu özel faaliyetler için de yararlıdır. Örneğin, uzun süre kitap okuyorsanız, salt okuma mesafesi için okuma gözlükleri varifokallerden daha rahattır.
- Ara sıra kullanım: Gözlükleri yalnızca belirli işler için ara sıra kullanıyorsanız ve/veya sürekli gözlük takmak istemiyorsanız, tek odaklı gözlükler daha basit ve daha uygun maliyetli bir seçim olabilir. Varifokal gözlükler düzenli ve sürekli olarak takıldıklarında gerçekten kendilerini gösterirler.
- Konfor ve basitlik: Sadece tek bir görüş alanını düzelten basit, karmaşık olmayan gözlüklerin konforunu takdir eden kişiler için, tek görüşlü gözlükler genellikle tercih edilen seçenektir.
Varifokaller kimler için daha uygundur?
Varifokaller için ideal aday, farklı görme mesafelerinde desteğe ihtiyaç duyan ve günlük kullanıma uygun pratik bir çözüme değer veren kişilerdir. Tipik olarak, bu kişiler aşağıdaki özelliklere veya ihtiyaçlara sahip kişilerdir:
- Presbiyopisi olan kişiler: Orta yaştan itibaren, biz insanlar yakın mesafeyi keskin bir şekilde görme yeteneğimizi kaybederiz. Bu durum genellikle yetişkinlerde 40 ila 45 yaşları arasında ortaya çıkar. Presbiyopi, göz merceğinin farklı görsel mesafeler arasında odaklanmakta zorlandığı doğal bir süreçtir (akomodasyon yeteneği). Uzak görüş için zaten gözlük kullanıyorsanız ve aynı zamanda yakın görüşle ilgili sorunlarınız varsa, varifokaller her iki görüş alanını tek bir mercekte birleştirdiği için ideal bir çözümdür.
- Farklı görme mesafeleri arasında sık sık geçiş yapan kişiler: Günlük yaşamınız düzenli olarak uzak görüş, orta görüş ve yakın görüş arasında geçiş yapmanızı gerektiriyorsa, varifokaller özellikle pratiktir. Tüm bu aktiviteleri tek bir gözlükle gerçekleştirmenizi sağlarlar.
- Görünür cam bölmeleri olmayan estetik açıdan hoş gözlükleri tercih edenler: Varifokal camlardagörünür çizgiler veya geçişler yoktur, bu da onları görsel olarak bifokal veya trifokallerden daha çekici kılar.
Bu noktalarda kendinizi tanıyorsanız, varifokaller muhtemelen görme ihtiyaçlarınız için en uygun seçimdir.